RAVİ
Osman İbnu Abdillah İbnu Mevhib
HADİS
Mısır ehlinden biri geldi, hacc yapmak istiyordu. Oturan bir grup gördü ve: "Bunlar da kim?" dedi. "Kureyşliler" denildi. "Aralarındaki yaşlı zat da kim?" dedi. "Abdullah İbnu Ömer (ra)" denildi. (Abdullah'a yaklaşarak) "Sana bir şey soracağım, bana ondan haber ver. Hz. Osman Uhud günü (savaş meydanından) kaçmış mıydı, biliyor musun?" diye sordu. O da: "Evet!" dedi. "Onun Bedir'de kaybolduğunu ve savaşta hazır bulunmadığını da biliyor musun?" diye sordu. "Evet!" dedi. Adam bu cevap üzerine: "Allahuekber!" deyip döndü. Abdullah İbnu Ömer (ra): "Gel!" dedi, sana açıklayayım: "Uhud'daki firarına gelince: " şehadet ederim ki, Allah onu affetti, mağfirette bulundu. Nitekim Allah Teala Hazretleri, haklarında şu ayeti indirdi: "Muhakkak ki iki ordunun karşılaştığı günde içinizden geri dönen kimseleri, Resulullah'ın emrine muhalefet gibi hareketleriyle kazandıkları bazı günahlar yüzünden şeytan kaydırmak istedi. Fakat gerçekten Allah onların günahlarını bağışladı..." (Al-i İmran 155). Bedir'deki kayboluşuna gelince: Onun nikahı altında Resulullah (sav)'ın kerimeleri Rukiyye (ra) vardı ve hasta idi. Aleyhisaalatu vesselam kendisine: "Rukiyye ile kal. Sana Bedr'e katılan bir kimsenin sevabı ve (ganimetten alacağı) pay var" buyurdu. (O da bu istek üzerine kaldı). Bey'atu'r-Rıdvan'daki kayboluşuna gelince: Eğer Batn-ı Mekke'de ondan daha aziz biri olsaydı, (Resulullah), yerine onu gönderecekti. Aleyhissalatu vesselam, Mekke'ye onu gönderdi. Bey'atu'r-Rıdvan, Osman (ra) Mekke'ye gittikten sonra akdedildi. Resulullah (sav), Bey'at akdi sırasında sağ elini sol eli üzerine koyarak: "Bu da Osman yerine!" buyurdular. Resulullah (sav)'ın sol elinin Osman için hayrı, onların sağ elinin, kendileri için olan hayrından fazla idi. Sonra İbnu Ömer (ra), adama: "Haydi şimdi bu (anlattıklarımı) beraberinde götür!" dedi.
KAYNAK
Buhari, Fezailu'l-Ashab 7, Humus 14, Megazi 19; Tirmizi, Menakıb, (3709)
GELSENE MANSUR....!
Yine haber aldım Şahım Sultan'dan
Açıldı yolların gelsene Mansur,
Görmek ister isen Beytim Nur'unu,
Verdiler haberi gelsene Mansur.
Çağrıldı imzaya cümle hacılar,
Seçtiler orada birçok hacılar,
Acın bu habere duyan hacılar,
Duydun bu haberi gelsene Mansur.
Verdiler manada haberi bana,
Kan ağlar gözlerim inan sen bana,
Gururlu hacılar hep yandı nara,
Duydun bu haberi gelsene Mansur.
Semaya dikilmiş beyt'in Nuru,
Gösterir Muhammed,ümmete onu,
İniyor semadan Melek'ler Kamu,
Bunları gördünde gelsene Mansur.
Semadan Melek'ler indi Beyt'e,
Döndüler tavaf'a Cebrail önde,
Gösterdi Muhammed bunları cümle,
Gördün bu halleri gelsene Mansur.
Mansur'a göründü bu işler ayan,
Gelin bacı,kardeş edeyim beyan,
Göründü gözüme beratın alan,
Baktın bu hallere gelsene Mansur.
Muhammed Mustafa verdi hücceti,
Çok Nebi'ler geldi Hak'kın himmeti,
Gösterdi Mansur'a Nur Mübüvveti,
Bakıp Cemal'ine gelsene Mansur.