RAVİ
Ebu Hüreyre

HADİS
Resulullah (sav) bir gün sadaka (nafaka) vermeyi emretmişti. Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü," dedi "yanımda bir dinarım var!" "Onu kendine tasadduk et (kendi nafakan için harca)!" buyurdu. Adam: "Yanımda bir dinar daha var(sav)?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Onu da çocuklarına tasadduk et" buyurdular. Adam tekrar: "Bir başka dinarım daha var(sav)?" deyince: "Onu da zevcene tasaddduk et!" emrettiler. Adam bu sefer: "Başka bir dinarım daha var(sav)?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Onu da hizmetçine tasadduk et!" deyince, adam tekrar atıldı: "Bir başka dinarım var(sav)?" Aleyhissalatu vesselam: "Onun nereye verileceğini sen daha iyi bilirsin" cevabını verdi.

KAYNAK
Ebu Davud, Zekat 45, (1691); Nesai, Zekat 54, (5, 62)


HİÇ TEVHİDE KANIKMAZKİ


Hak severse bir ademi
Kaplar onu Allah kamu
Pir elinden içen demi
Hiç Tevhide kanıkmaz ki

Zikredenler ne hoş olur
Allah diyen bir hoş olur
Derviş feyzi Hû de bulur
Haktan halka yanıkmaz ki

Hak’da sema sedâlanır
Hay’da derviş gıdalanır
Cana kıyan Cemâl görür
Cemâl gören ayıkmaz ki

Bir birine bitişirse
Kayyum kalbe yetişirse
Kahhar ismi okunursa
Fettah’da hiç dırıtmazki

Mücahid Fettah sâfi durak
Dediler ki Cemi vurak
Vahid diyek Cemâl görek
Cemâl gören ayıkmaz ki