RAVİ
Ebu Vail
HADİS
Hz. Muaviye (ra) bir gün Ebu Haşim İbnu Utbe'ye uğradı. Maksadı geçmiş olsun ziyaretinde bulunmaktı, çünkü Ebu Haşim hastaydı. Yanma varınca ağlar buldu. "Ey dayıcığım niye ağlıyorsun? Dayanamadığın bir ağrı veya dünyaya karşı bir hırs mı seni böyle ağlatıyor?" diye sordu. Ebu Vail: "Hayır, asla bu sebeplerle ağlamıyorum. Ne var ki, Resulullah (sav) bizden bir söz almıştı, onu tutamadım (bu sebeple ağlıyorum)" dedi. Hz. Muaviye: "Neydi o?" diye sordu. "Ben," dedi, "Resulullah (sav)'ı şöyle söylerken dinlemiştim: "Sizden birine, dünyalık olarak bir hizmetçi ve Allah yolunda cihadda kullanacağı bir binek edinecek kadar mal toplaması yeterlidir." Halbuki bugün ben kendimi bundan daha çok mal toplamış görüyorum." (Rezin merhum şu ilavede bulundu: "Ebu Haşim rahmet-i Rahman'a kavuştuğu zaman, geride bıraktığı serveti hesaplandı, hepsi otuz dirhem kadardır. - Bu ziyadenin kaynağı bulunamamıştır - )
KAYNAK
Tirmizi, Zühd 19, (2328); Nesai, Zinet 119, (8, 218-219); İbnu Mace, Zühd 1, (4103)
PERVANEYİM PERVANE
Cemalin Şem-ine canım
Pervaneyim pervane
Senden gayrilere Hân’ım
Bigâneyim bigâne
Şüphem yoktur Târikinde
Meşhur oldum tecridinde
Dil sedeftir tevhidinde
Dürdaneyim dürdane
Geçtim derdin devasından
Haz eylerim belasından
Leyla zülfün hevasından
Divaneyim divane
Masivayı anmaz oldum
Hiç kendime gelmez oldum
Hane başa kalmaz oldum
Merdaneyim merdane
Dil masivadan geçeli
Örfi halleri seçeli
Bezm-i ezelden içeli
Mestaneyim mestane
Aşıkları giryan eden
Yürekleri püryan eden
Aşkullahdan devran eden
Peymaneyim peymane
Hüsam halin bilen bilsin
Bilip anı alan alsın
Aşkın bekrileri gelsin
Humhaneyim humhane