RAVİ
Hasan İbnu İbrahim

HADİS
Hişam İbnu Urve'ye sidre ağacının kesilmesi hakkında (caiz mi, değil mi diye) sordum. Bu sırada Urve'nin kasrına dayalı vaziyette idi, şöyle cevap verdi: "Şu kapıları, kapı kanatlarını hep görmüyor musun? Bunların hepsi Urve'nin sidre ağacındandır. Urve onu tarlasından kesmiş ve: "Bunda bir beis yok!" demişti." [Bir başka rivayete göre, Hişam, soru sahibi Hasan İbnu İbrahim'e cevabında şöyle devam etmiştir: "Ey Iraklı! Bu (yasak hikayesi, senin getirdiğin bir bid'adır." Hasan İbnu İbrahim, Hişam'a: "Hayır bid'a sizin canibinizden geldi. Ben Mekke'de şöyle söyleyeni işittim: "Allah sidre ağacını kesen kimseye lanet etsin!"

KAYNAK
Ebu Davud, Edeb 171, (5241)


DERTLILERE DERMAN BENIM


Katre sanan bilmez beni,
Deryalara umman benim.
Munkir olan bulmaz beni,
sadıklara Âyân benim.

Geçtim dünya kesretinden,
Hazzım tevhid lezzetinden,
Hâmhane-i vahdetinden,
Müdam içen sekran benim.

Terkeyledim nâm’u şânı,
Fedâ ettim O’na cânı,
Keşfoldu sırrı sübhâni
Esrarından hayran benim.

Bilmez oldum mah-ı visalim,
Mansur hali oldu halim,
Enel hak’tır daim kâlim,
Maksud olan canan benim.

Hüsam neyler cân’u teni,
Çün gayriden oldu beri,
Talip olan gelsin bari,
Dertlilere derman benim