RAVİ
Ali
HADİS
Hudeybiye günü bir grup köle, Resulullah (sav)'a sulhtan önce gelmişti. Efendileri (sav)'a: "Ey Muhammed, onlar senin yanına, dinine iştiyak göstererek gelmiş değiller, kölelikten kaçtılar" diye mektup yazdılar. (Ashabdan bazı) kimseler de: "[Doğru söylüyorlar], onları sahiplerine geri ver!" dediler. Resulullah (sav), (şeriat bu çeşit sığınan müslümanları hürler olarak kabul edip himaye vermeye hükmettiği halde müslümanların müşrik dostlarının: "Bunlar din için değil, hürriyet için sana geldiler" şeklindeki tahkiki mümkin olmayan aldatıcı sözlerini esas alıp geri göndermelerini teklif etmelerine) öfkelenip: "Ey Kureyş'liler, öyle zannediyorum ki, siz böyle hükmederek, Allah'ın, boyunlarınızı vuracak birini göndermesini bekliyorsunuz." dedi ve köleleri iade etmekten imtina etti ve: "Onlar aziz ve celil olan Allah'ın azadlılarıdır!" buyurdu.
KAYNAK
Ebu Davud, Cihad 136, (2700); Tirmizi, Menakıb, Hz. Ali'nin menakıbı, (3716)
DERTLILERE DERMAN BENIM
Katre sanan bilmez beni,
Deryalara umman benim.
Munkir olan bulmaz beni,
sadıklara Âyân benim.
Geçtim dünya kesretinden,
Hazzım tevhid lezzetinden,
Hâmhane-i vahdetinden,
Müdam içen sekran benim.
Terkeyledim nâmu şânı,
Fedâ ettim Ona cânı,
Keşfoldu sırrı sübhâni
Esrarından hayran benim.
Bilmez oldum mah-ı visalim,
Mansur hali oldu halim,
Enel haktır daim kâlim,
Maksud olan canan benim.
Hüsam neyler cânu teni,
Çün gayriden oldu beri,
Talip olan gelsin bari,
Dertlilere derman benim