Her seher, her seher esen rüzgâr
Haber verin bize, Canan elinden.
Yolunuz uğrarsa nûru yezdane,
Aşıklar derdine yanar dede gel.
Aşık, ne sorarsın esen rüzgârdan,
Fenâdan fahrolup geçmeli serden.
Basiretle nefsin bilmedin neden?
Arafatın üstadını görde gel.
Yolunuz uğrarsa arafat dağından,
Mekke, Medine’nin sağı solundan,
Şefaatkâninin zemzem suyundan,
Aşıklara bir katre alda gel.
Arafat dağıdır bizim dağımız.
Orada kabul olur dualarımız.
Medinede yatar peygamberimiz.
Nur Muhammed Mustafa’yı görde gel.
Arafat dağında cem olur hacı.
Hakikat rahminde fırka-i naci.
Menaref sırrında giyerler tacı.
Menarefın üstadını görde gel.
Yolunuz uğrarsa veyis eline,
O da çalıştı Hakkın yoluna,
Aşık oldu habibinin şanına,
Aşıkların üstadını görde gel.
Her taraftan her tarafa gider yolları,
Rabbim bir katredan halkeyledi kulları,
Mürşidim Kanber, İrşadinin gülleri
Ol ulu dergâha yüzün sürde gel.
Dağlar, taşlar dayanamaz zârıma,
Canım alsın, eremezsem yârime,
Bülbül gibi gece gündüz zârıma,
Canım pîrim Hüsameddin’i görde gel.
Her taraftan her tarafa gider yolumuz,
Bize böyle emreylemiş ulumuz,
Eğer bir kez dahi uğrarsa yolunuz,
Seyyidi Necati’nin halin sorda gel.
Bu şiir 3876 kez görüntülendi.