RAVİ
Cabir

HADİS
Resulullah (sav) yevm-i nahr'de alacalı, boynuzlu ve iğdiş edilmiş iki koç kesti. Koçları kesmek üzere (yatırıp kıbleye) yöneltince: "Şüphesiz ki ben, bir muvahhid (Allah'ı bir tanıyıcı) olarak yüzümü o gökleri ve yeri yaratmış olan Allah'a yönelttim. Ben müşriklerden değilim" ve "Şüphesiz benim namazım da, menasikim de, hayatım da, ölümüm de hiçbir ortağı olmayan, alemlerin Rabbi Allah'ın dır. Ben böylece emrolundum. Ben (bu ümmette) Müslüman olanların ilkiyim" (En'am 162) (ayetlerim okudu ve:) "Ey Rabbim (bu kurban bize) sendendir, senin rızan için (kesiyoruz) ve sana (ulaşacak)tır. Ey Rabbim, Muhammed ve ümmetinden bunu kabul buyur. Bismillahi vallahu ekber!" deyip, sonra koçu kesti.

KAYNAK
Ebu Davud, Dahaya 4, (2795); Tirmizi, Edahi 21, (1520); İbnu Mace, Edahi 1, (3121)


YAKARIŞ


Yine isyan benim,yine suç benim,
Af eyleyip günahımdan geç benim,
Gözlerimin perdesini aç benim,
Habibine dost eylesen kim ne der.

Sen Gafur sun hem günahtan geçmeli,
Rahmetiyin kapısını açmalı,
Havzı Kevserinden yatıp içmeli,
Aşk elinden mest eylesen kim ne der.

Sen yarattın bizi kulun demeli,
Cennetiyin hurmasını yemeli,
Kevser ırmağına sokup yumalı,
Yıkamaya kasteylesen kim ne der.

Kıldan ince köprüsünden geçemem,
Kanadım yok köprüsünden uçamam,
Rahmetiyin kapısını açamam,
Açmak için kasteylesen kim ne der.

Hesap sorup tabdilimi şaşırma,
Aşkın dalgasını benden aşırma,
Sırat köprüsünden beni düşürme,
Geçirmeye kasteylesen kim ne der.

Defterimi aşikare okutma,
Zebaninin gözlerine bakıtma,
Cehenneme sokup kanım akıtma,
Yakmamaya kasteylesen kim ne der.

Mansur kulun Huzuruna varamaz,
Günah yarasını doktor saramaz,
Gözlerim perdeli seni göremez,
Göstermeye kasteylesen kim ne der.