RAVİ
Vail İbnu Hucr İbni Rebia

HADİS
Resulullah (sav)'ın sağlığında, namaz kılmak maksadıyla bir kadın evinden çıkmıştı. Yolda ona bir erkek rastladı. Kadına çullanıp ihtiyacını giderdi. Kadın bağırdı, adam ise sıvıştı gitti. (Çığlığı üzerine) kadına bir erkek uğramıştı. Ona başından geçeni anlatıp, bir adam bana böyle böyle yaptı dedi. Sonra, bir grup muhacire rastladı, başından geçeni onlara da anlatıp: "Bir adam bana böyle yaptı!" dedi. Hep beraber yürüyüp, kadının kendisine tecavüz ettiği kimseyi yakalayıp kadına getirdiler. Kadın: "Evet bu odur?" dedi. Sonra adamı Hz. Peygamber (sav)'in yanına götürdüler. Resulullah adamın recmedilmesini emrettiği sırada, kadına tecavüz etmiş olan kimse kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü, suçlu benim!" diye itirafta bulundu. Resulullah (sav) kadına: "Git. Allah günahlarını affetti" dedi. Zan altında kalmış olan kimseye de güzel sözler söyleyip (gönlünü aldı). Mütecavizin recmedilmesini emretti ve recmedildi. Sonra Resulullah şunu söyledi: "Bu adam öyle bir tevbe ile tevbe etti ki, böyle bir tövbeyi Medine ahalisi yapsaydı kabul edilirdi." (Tirmizi şu ziyadede bulunmuştur: Vail (ra) Hz. Peygamber (sav)in kadına mehir takdir edip etmediğini zikretmedi.")

KAYNAK
Tirmizi, Hudud 22, (1452); Ebu Davud, Hudud 7, (4379)


GÜLME GÜLME AĞLA GÖNÜL


Seni yoktan var eyledi
Emrini sana söyledi
Rızıkını halk eyledi
Gülme gülme ağla gönül.

Burda gülen orda ağlar
Ciğerim köz ile dağlar
Sonra pişman olur ağlar
Gülme gülme ağla gönül.

Çok söylerim sözüm tutmaz
Mevlanın yoluna gitmez
Peygamber den haya etmez
Gülme gülme ağla gönül.

Azrail canın alır
Cehennem karşına gelir
Canın çok zahmetler görür
Gülme gülme ağla gönül

Karanlık kabire varın
Orada çok hesap verin
Kabirde yalınız kalın
Gülme gülme ağla gönül.

Kabir seni pekce sıkar
Patlayıp gözlerin çıkar
Yılan çıyan seni sokar
Gülme gülme ağla gönül

Sana derim Fehmi gülme
Kabirde yalınız kalma
Fırsat elde gafil olma
Gülme gülme ağla gönül.