RAVİ
İmran İbnu'l-Husayn

HADİS
Resulullah (sav)'a Cüheyneli, zinadan hamile kalmış bir kadın geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Ben bir hadd cürmü işledim, cezasını bana tatbik et" dedi. Resulullah (sav) da kadının velisini çağırıp: "Buna iyi muamelede bulunun. Çocuğu doğurunca kadını bana getirin!" buyurdu. Velisi öyle yaptı. (Doğumdan sonra gelince) Resulullah (sav) kadının elbisesini üzerine bağlamalarını emretti. Sonra taşlamalarını söyledi ve taşlandı. Üzerine cenaze namazı kıldırdı. (Bunu gören) Hz. Ömer: "Bu zaniye kadına namaz mı kıldırıyorsun?" dedi. Aleyhissalatu vesselam Efendimiz: "Bu öyle bir tevbe yaptı ki, onun tevbesi Medine ahalisinden yetmiş kişiye taksim edilseydi onların hepsini rahmete bandırırdı. Sen Allah için canını vermekten daha efdal bir amel biliyor musun?" diye cevap verdi.

KAYNAK
Müslim, Hudud 24, (1696); Tirmizi, Hudud 9, (1435); Ebu Davud, Hudud 25, (4440, 4441); Nesai, Cenaiz


ACEP BİR GÜN GÖREMEM Mİ


Terk edemem ezkârımı
Dağıtmadım efkârımı
İki Cihan Sultanımı
Acep bir gün göremem mi

Kul kusurun bilir ise
Hâlik hoşnut olur ise
Ruhum dostun bulur ise
Kıymetini bilemem mi

Harap etti hasreti
Daha zormuş mihneti
Çok tatlıdır sohbeti
Acep bir gün giremem mi

Kalbe düşer aşk ateşi
Çıkarıp ta atılmaz ki
Her gün Hakkı seven aşık
Acep bir gün sevilmez mi

Mücahid sarıl sünnetine
Şefaati var ümmetine
Rûhum girse Cennetine
Acep Cemâl göremem mi